Ömerhacılı Çeşmesi

Bu çeşme Aziz Altun'un su bidonlarını doldurduğumuz Ömerhacılı girişindeki çeşmedir. Maş'Allah yaz-kış demeden çeşme öyle gür akıyor ki, ben hayret ettim. 
 Fotoğraf karelerine düşen çekim tarihi, 23 Nisan 2016'yı gösteriyor. Sıcağı sıcağına gerekli notları düşmek lazım. Aradan bir hayli zaman geçtikten sonra, insan yanılıyor. Fotoğraf makinesinde takılı pilin gücüne bağlı olarak, tarih çalışıyor. Ne derece doğru bilmiyorum. 

 Cenab-ı Hakk'ın hikmeti olan suyu bile çözemeyen insanoğlu, neyi çözmeye uğraşıyor ki? Asla çözemeyecek!
 Hayatı tanımak ve yaşamın zorluklarına göğüs germektir.
 Hem oyun, hem eğlence, hem de hizmet etmektir.
 En kötü günlerimiz böyle olsun.
 Hiçbir şey sıradan değildir. Her şeyin bir araçla bağlı amacı vardır.
 Birlikte olurken, o anın kıymetini bilmiyoruz.
 Yarın yalan olmadan o günün o anını doyasıya birlikte yaşamaktır.
 Amaç birlikte olabilmek, araç ise çeşmeden su almaktır.
 Bu hizmetler, birlikte olmanın getirdiği sebeplerdir.
 Hem zevk aldılar, hem de eğlendiler.
 Torunlar, Aziz dedelerine bir bidon fazla su götürmenin çabasındalar.
Bu fotoğraf karelerine baktıkça insanın yüreği yanıyor.
Yıllardır evlatlarına yük olmadan hayatını devam ettiren bir baba biliyor musunuz? Ben biliyorum. İşte fotoğraf karesinde gördüğünüz bu baba İbrahim ve Fatma'dan olma 05.05.1922 doğumlu Aziz Altun'dur. 
Su dolu bidonlar arabanın arka bagajına yerleştirildi.

 Bir gün gelecek tüm bu kareler yalan olacak! Var mıydı, yok muydu gibi hüzünlü suallere gücü yeterse cevap verecek!..
Seni bir gün kaybedeceğime hiç inanamıyordum.
Bir önceki karede çeşmenin önündeydin. Bak şimdi bu karede çeşmenin önü bomboş! 
İşte bir gün böyle çeşmelerin önü boşalacak!

Çeşmeye veda ettik ve oradan ayrıldık.
 Ömerhacılı
 Ömerhacılı'nın girişi
 Girişten değişik bir kare görüntüsü.
Su bidonlarına suyunu doldurduğumuz çeşme.
 Aziz Altun'u torunları ile birlikte kabristana götürdük. Rahmetli anne ile babasının kabirlerini ziyaret ettik.
 Vadesi kimin yeterse, sıra ona geliyor. Vade ise, bize gaiptir.
 Aziz Altun evinin ön cephesindeki çeşmenin başında.
 Aynı gün eve gelmiştik.
 Değişik açıdan alınmış bir kare. Biraz sonra biz çekip Ankara'ya gideceğiz. Ama babam yine yalnız kalacak. Hep derdi ki çarşıdan ayrılmak o kadar koymuyor, çünkü oradan tekrar Adem'in dükkanına gidiyorum. Ama sizi evden yolcu ettiğim zaman o çok zor oluyor derdi.

Babam pek resim çekmemizi istemezdi ve hep kızardı. Bizim ise tüm çabamız, geleceğe bir anı olarak kalır mı diye!

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.