16 Nisan 2015

 

16 Nisan 2015, günlerden Perşembe. Babamı ziyarete geldik. Hem babamı ziyaret ediyoruz, hem de evinin mevsimlik temizliğini yapıyoruz. Böyle gelişlerimizin Kaman'da kalma süresi en az bir hafta, en çok iki haftayı buluyordu. İşimiz bitince de Ankara'ya dönüyorduk. 

İnsan gençlik yıllarında kendini, hiç yaşlanmayacak gibi hissediyor. Aynı ölümün hiç gelmeyeceği gibi. Oysa, insan sağ olduğu sürece, hem yaşlanıyor, hem de gittikçe ecele yaklaşıyor. İşte babam Aziz Altun'un durumu. Bir zamanların çakı gibi terzisiydi. Şimdi kucağında baston. Ama babam çok dinç ve bedeni çok kuvvetli ve sıhhatli bir adamdı. Babam bu iyi halini, kötü alışkanlıkları olmamasına ve o zamanlar tabiatıyla hep doğal beslenmesine borçlu.

01 Şubat 2019 akşamı babamı maalesef kaybettik. Allah, babamın dualarını kabul etti. Ele ayağa düşmeden, oğlum, kızım dedirmeden azıcık ağrı ahseni ölüm nasip eyle derdi. En fazla üç gün yatak, dördüncü günü toprak derdi. Bırakın üç günü, 24 saati bile doldurmadan Ankara SSK Dışkapı hastanesinde hayata gözlerini yumdu. Allah rahmetiyle muamele eylesin. Mekanı cennet, malamı ali olsun. Nur içinde yatsın, ışıklar içinde uyusun.  

Yorum Gönder

0 Yorumlar